Etkilerini somut olarak gözlemleyebildiğimiz bir alanda sizce de bu kadar farklı görüş fazla değil m
TOLERANS PENCERESİ
Geçen sene ile hayatımızın tam ortasına oturan ve etkilerinin henüz devam ettiği pandemi süreci katlanılması zor bir hal almaya başladı. Biyolojik, psikolojik ve sosyal alanların tamamında tehdit unsuru haline gelen virüs, tehdit ettiği tüm alanlarda hasarlar oluşturdu.
Yaşamdaki tüm gelişimlere farklı birçok tepkiyle karşılaşabiliriz. Nitekim pandemi süreciyle beraberinde de farklı tepki ve tutumlar gözlemleme şansımız oldu. Kendisinin, ailesinin ve sevdiklerinin sağlığının tehlikede olduğunu düşünenler yoğun kaygı atakları geçirirken. Aynı düşünceye sahip bazı insanların ise bu kaygılarını yönetebildiklerini gözlemledik. Bir diğer yandan da global tehdidi yok sayan ve inanmayan insanların görüşlerini dinledik.
Etkilerini somut olarak gözlemleyebildiğimiz bir alanda sizce de bu kadar farklı görüş fazla değil mi?
Farklılıkları renkler gibidir. Her bir görüşün diğer görüşe ton veya renk elde ettirdiğine inanırım. Direkt olarak hakim olmaktan bahsetmediğimi belirtmek isterim.
İnsanlar yaşama bir renk olarak gelirler. Genetik olarak anne ve babadan alınan özellikler ve sonrasında deneyimlerimizle ton ton giderek farklılaşırız.
Ailemizden bile.
Yetişkinlik noktasına gelen bir bireyin anne ve babasını eleştirmesi, tonunun değiştiğine güzel bir örnek olabilir.
Gelelim pandemi sürecinde oluşan kaygı ve kaygının tonlarına;
“Tolerans penceresi” yaşanan bir durum/olay karşısında kişinin duygusal, düşünsel katlanma düzeyini belirlemektedir. Kaygı, korku vb. duyguların yönetimi de kişinin tolerans penceresiyle ilişkilidir. Olumsuz bir durum karşısında eli ayağına dolaşan ve çözüm arayan kişi arasında tolerans farkı vardır. Bu pencerenin geniş olması duygu yönetimini kolaylaştırdığı gibi dar olması ise duygu yönetimini zorlaştırmaktadır.
Sağlıklı Günler
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG
FULYA ÇELİK